Kadıköy Mutlu Son

Kadıköy Mutlu Son Bunları yazarken de içinden yorumlamaya çalışıyordu. Dün Fuat’la yaptığı mevzuşmayı düşündü, canı sıkılmıştı o an için. Bugün ise yeni bir gündü ve büyük ihtimalle sevgilisiyle görüşüp dünden dolayı aralarında bir sorun kalmayacağını umuyordu. Daha yatağından kalkmadan derhal internette rüyasında gördüğü diğer şeylere bakıyordu ki saat yine çaldı, işe gitmek için hazırlanması gerekiyordu ama hâlâ biraz zaman vardı.

Keyfini bozmadan derhal o gün neler olmuş bir göz gezdirmeye başladı. Bak şu işe; hanımları aşağılayıcı, hayatlarını kısıtlayıcı bir söz daha mı? Bunlar da sözde üst düzey halkın örnek alacağı kişiler olacak? Hemen bir çıkış cümlesi düşündü, böyle zihniyetlere haddini bildirmek üzere. “Koca emrinde de değilim, patron emrinde de değilim. Erkekler BENlM EMRİMDE! Var mı! Buyurun ahkâm kesin..!” Saat yine çaldı, artık kalkıp hazırlanması lazımdı. Dişlerini fırçalayıp, yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa geçip kendine bir Alka-Seltzer aldı.

Kadıköy Mutlu Son

Kadıköy Mutlu Son Öyle pek başı ağrımıyordu fakat yine de alkolden sonra bunu yapmayı bir davranış haline getirmişti. Haşlanmak üzere bir yumurta ve çay suyu koydu. Tekrar yatak odasına geçti, gardırobun kapısını açıp şöyle bir kıyafetlerine baktı. Geceliğini üzerinden çıkartıp yatağa fırlattı, banyoya geçip iç çamaşırını çıkardı, hızla bir duş aldı. Bir yandan kremlenirken bir yandan da kapısını açtığı gardıroba bakıp ne giyeceğini düşünüyordu. Gözü hemen bordoya gitti. Siyah giymek istemiyordu, tüm kış ve baharın ilk günleri o denli çok giymişti ki… Önceden kırmızı düşündü ama giysilerine bakınca o denli da cayır cayır olmak istemedi.

Ağırbaşlı fakat renkli ve sıcak olmak istedi. Bordo renkte belini saran, eteği bolca, göğsü dantelli bir elbisede karar kılmıştı. Elbiseyi çıkarıp yatağın üzerine attı. Bu sırada kaynayan suyu hatırladı, çırılçıplak mutfağa geçti, suyun altını kıstı ve çay demledi. Dolaptan, peynir, zeytin ve bir dilim ekmek çıkardı. Ekmeği kızartma makinesine koyduktan sonrasında yeniden yatak odasına üzerine bir şey giymek üzere geçti. Ufak bir evdi, oradan oraya geçmesi rahattı ve evinde çıplak dolaşmayı pek severdi. Evin biroldukça yerine aynalar koymuştu. Bir yerden bir yere geçerken kendi sırtını bir aynanın yansımasından görmek onu heyecanlandırırdı.