Kadıköy Bayan Masör Hizmeti Ebru

Kadıköy Bayan Masör

Kadıköy Bayan MasörÜç güne kalmadan öleceksin!» «Dill! Çeneni kapatmazsan bacaklarını çarpıtana dek seni döverim. Åžimdi görürsün!» «İkiniz de kati!» diye söylendi Jem. «Sıcak Nefeslere inanıyormuÅŸsunuz gibi mevzuÅŸuyorsunuz!» «Sen inanmıyor musun sanki?» dedim. «Sıcak Nefes ne?» diye sordu Dill. «Hiiç… Gece tek başına yolda yürürken ısı hissettin mi hiç? Sıcak Nefes cennete giremeyen biridir. Öylece ortalarda dolaşır. Birinin içinden geçersen ölünce sen de Sıcak Nefes olursun. Geceleri dolaşır, insanların nefeslerini içine çekince…» «İçinden geçmemek için ne yapılır?» «hiçbir ÅŸey. Kimi zaman bütün yolu kaplarlar. Geçmek zorunda kalırsan, Parlak melek YaÅŸayan ölü Yolumdan çekil Nefesimi bırak tekerlemesini söyleyeceksin.» «Söylediklerinin tek sözcüğüne bile inanma Dill,» dedim. «Calpurnia hepsi palavra diyor.» Jem bana pis kirli baktı. «Pekâlâ! Bir ÅŸey oynayacak mıyız, oynamayacak mıyız?» dedi.

Kadıköy Bayan Masör

«Tekerde dönmece.» «Artık içine sığmadığımı biliyorsun.» Jem içini çekti. «Bizi yuvarlayabilirsin fakat Jem.» «Arka bahçeye koÅŸup evin altından eski bir otomobil lastiÄŸi çıkardım ve içine girip kıvrıldım. Jem’in bana sıcak nefesler konusunda kızgın bulunduÄŸunu ve benimle hesaplaÅŸmak için sabırla beklediÄŸini de o an kavradım. Tekeri olanca gücüyle itti. Yer, gök ve evler çılgın bir paletin renklerine dönüştü. Kulaklarım zonkluyor, nefes alamıyordum. Durmak için kollarımı çıkaramıyordum. Dizlerimle göğsüm içinde sıkışmışlardı. Tek umudum Jem’in tekere yetiÅŸip geçmesi ve onu tutmasıydı. Veya kaldırımdaki bir çıkıntı beni durdurabilirdi. Ardımdan koÅŸup baÄŸlarırdığını iÅŸittim. Teker mıcırda zıpladı. Yolun karşı tarafına geçti. Bir engele toslayıp beni betona fırlattı. SersemlemiÅŸtim. Fena halde midem kabul edenıyordu. Kulaklarımın uÄŸultusu geçene ve kafamı toplayana dek olduÄŸum yerde öyleyece yattım. Derken birdenbire Jem’in sesini duydum: «Scout, kaç oradan! Haydi!» Kafamı kaldırdığımda Radley’lerin basamaklarıyla karşılaÅŸtım. DonakalmıfÅŸtım. «Haydi Scout yatma öyle. Kalksana, haydi!» Jem çığlık çığlığaydı. AyaÄŸa kalktım. Dizlerimin bağı çözülecekti neredeyse. «Tekeri al… Orada bırakma! Hiç kafan çalışmıyor mu?» Kımıldamayı baÅŸarınca titreyen dizlerimle olabildiÄŸince koÅŸtum. «niçin almadın?» diye bağırdı Jem. «neden kendin gidip almıyorsun?» Jem sustu. «Haydi. Çok içerde deÄŸil.