Kadıköy Evde Masaj

Kadıköy Evde Masaj “gene de ÅŸunu söylemeliyim, seni burada tek başına bırakıp da koÅŸa koÅŸa Londra’ya gitmesi son aÅŸfakat hayvanca bir davranış.” Miranda eteÄŸinin kumaşına dokunurken hafifçeçe gülümsedi. “o kadar da kötü deÄŸil, ” diye mırıldandı. “fakat vaktin yaklaÅŸtı, ” diye karşı çıktı Olivia. “Seni tek başına bırakmamalıydı.” “Bırakmadı, ” dedi Miranda kati bir tavırla ve konuyu deÄŸiÅŸtirmeye çalıştı. “Ä°ÅŸte sen buradasın. Öyle deÄŸil mi?”

“Evet, evet, kalabilseydim doÄŸum için de kalacaktım fakat annem bunun bekâr bir kadın için uygun olmadığını söylüyor.” “Bence bundan uygun bir ÅŸey olması olanaksız, ” karşılığını verdi Miranda. “Sanki birkaç yıl içinde aynı duruma sen düşmeyecekmiÅŸsin ÅŸeklinde.” “Önce bir kocam olmalı, ” diyerek bir hatırlatmada bulunmuÅŸ oldu Olivia. “Ben o konuda bir mesele görmüyorum. Bu yıl kaç teklif aldın? Altı mı?” “Sekiz.” “Åžikâyet etme o vakit.” “Åžikâyet etmiyorum, ben bir tek… Aman, neyse, boÅŸ ver, annem Rosedale’de kalabileceÄŸimi söylüyor. Bir tek senin yanında kalmama izin yok.” “Perdeler, ” dedi Miranda hatırlatmak için. “Evet, normal olarak, ” dedi Olivia canlı bir sesle, tekrar iÅŸe dönerek.

Kadıköy Evde Masaj

Kadıköy Evde Masaj “EÄŸer koltuk kılıflarını yeÅŸil yaparsak, perdeler zıt bir renk olabilir. Belki de kılıfların renginin ikinci bir tonu.” Miranda başını salladı, sonrasında da gülümsedi fakat aklı uzaklardaydı. DoÄŸrusunu söylemek gerekirse aklı Londra’daydı. Günün her saniyesinde kocasını düşünüyordu. BaÅŸ hizmetçiyle mevzuÅŸurken, birden kocasının gülümsemesi geliyordu aklına. OkuduÄŸu kitabı bitirememiÅŸti çünkü kulaklarında devamlı onun kahkahası dalgalanıyordu. Geceleri, tam uyumak üzereyken, onun tüy ÅŸeklinde hafifçe öpüşünü hissediyordu dudaklarında.

Sonrasında, ılık bedeninin yanı başında olmadığını fark ediyor ve içi burkuluyordu. “Miranda? Miranda!” Miranda, Olivia’nın ısrarla adını tekrarladığını iÅŸitti. “Ne? Aaa, özür dilerim, Livvy. Aklım millerce ötedeydi.” “Biliyorum. Aklın bu günlerde Rosedale’e pek ender uÄŸruyor.” “Bebek yüzünden, sanırım. Beni çok duygusal yaptı.” Kederlenerek düşündü, bu anlık dalgınlıkları için bebeÄŸi kabahatlayamayacaktı, o zaman ne söyleyecekti? Olivia’nın gönlünü alırcasına gülümsedi. “Bana ne söylemek istiyordun?” “Yalnızca diyecektim ki, eÄŸer yeÅŸili sevmiyorsan, odayı tozlu gül renginde tekrar düzenleyebiliriz. O zaman buraya gül salonu diyebilirsin.”